Osmanlı Padişahlarının ilginç huylarını
IV. Murad koşu halindeki bir atın üzerinden başka bir ata atlayabilecek kadar iyi bir biniciydi.
IV. Mehmed ise bedeninin sağlamlığıyla meşhurdu. Öyle ki bir av sırasında, 20 saat at üstünde kaldığı ve hiç yorulmadığı söylenir.
Yüz kadar kaleye hakim olan Orhan Gazi, zamanının çoğunu bu kaleleri dolaşarak geçirirdi. Bir seyyahın dediğine göre hiçbir şehirde bir aydan fazla durmazmış.
Tam bir "Bay Evet" olan III.Murad'ın ağzından neredeyse hiç "Hayır" sözü çıkmazdı.
Çağının en şık giyinenlerinden olan Kanuni Sultan Süleyman, görünümüne önem verirdi.Kanuni yemeklerden,hamsiyi severdi.
Mücevherlere olan ilgisi had safhadaydı. Babası gibi o da kuyumculuğa meraklıydı, Fatih gibi de değerli taşlara tutkundu. Nasıl mücevherlere tutkun olmasın?
Aynı zamanda tutkulu bir koleksiyoner olan Yavuz Sultan Selim'in kutsal emanetler koleksiyonu vardı. Topkapı Sarayı'ndaki çini koleksiyonunun çok önemli bir kısmının da padişaha ait olduğu söyleniyor.
II. Bayezid gerçek bir bestekardı. Kaynaklarda beste yaptığından bahsedilen ilk padişahtır.
Fatih Sultan Mehmet'in uğraşmaktan aşırı keyif aldığı, tutku derecesindeki hobisi haritacılıktı.Fatih yemeklerden, mantıyı severdi.Yemeklerini ise yalnız yemeyi severdi. Bir başına yemeyi seven padişahımız, bu adeti saraya ilk getiren kişi olarak da bilinir.
Musiki ve şiirden ayrı bir zevk alan II. Murad, bu nedenle sanatçılara ayrı bir önem vermişti.
Avcılığa olan merakının yanı sıra tam bir kitap kurduydu. Özel bir kütüphanesi olduğunu bildiğimiz ilk Osmanlı padişahıdır.
Çelebi Mehmed de avcılığa meraklıydı. Nitekim Edirne'de bir av partisi sırasında yaban domuzu kovalarken attan düşüp vefat ettiğini biliyoruz.
Yıldırım Bayezid ise gerçek bir silahşördü. Öyle ki tarihçiler, onun silah kullanmaktaki yeteneğini ve ata binmekteki ustalığını anlata anlata bitiremiyor.
Satranç oynamaktan keyif alan I. Mahmud, Lale Devri'nin etkisinden midir bilinmez lale yetiştirmeye meraklıydı.
III. Osman yumuşak bir karaktere sahip olmasına karşın, çabuk kızar ve sinirli hareket ederdi.
Sultan Vahdettin ise güvercinlere çok meraklıydı.
Geceleri yalnızca 3-4 saat uyuyan Yavuz Sultan Selim, diğer zamanında ise bol bol okuyup yazardı.
Para basma işine oldukça meraklı olan III. Mustafa ise gerçek bir sikkezendi.
Talihe fazlasıyla inanan III. Mustafa, bu nedenle astrolojiyle de ilgilendi.
2.Abdulhamid;Tedbiri elden bırakmayan şüpheci bir yapısı vardı. Hatta bir sözünde "Beni evhamlı sanıyorlardı hayır! Ben sadece gafil değildim o kadar." demiştir.Geceleri önemli bir mevzu söz konusu olursa uyandırılmasını isterdi. Bir gece yarısı Başkatip Esat Bey çok önemli bir haberin imzalanması için Abdülhamid'in kapısını çalmıştı. Ama açan olmamıştı. Bir süre sonra Abdülhamid Han elinde havluyla kapıda görünmüş, ve şöyle demişti: " Evlat bu vakitte çok mühim bir iş olduğunu anladım. Ama abdest aldığım için geciktim, kusura bakma. Ben bu zamana kadar hiçbir devlet işini abdestsiz imzalamadım. Getir şimdi imzalayayım."İsraftan, savurganlıktan kaçınan bir yapısı vardı. Alışverişini yapan ağalara aldıkları şeylerin fiyatlarını tek tek sorar, kontrol ederdi. Hatta ona bu yüzden "Pinti Hamid" diyenler olmuş.Marangozluk işiyle de uğraşıyordu. Hatta Osmanlı-Yunan savaşında(1897) yaralanan askerlere baston hediye ettiği bilinir.Hamidiye su aslında 1902 yılında 2. Abdülhamit Han tarafından kurulmuştur.Ayrıca onun zamanında birçok demiryolları(Hicaz Demiryolu) yapılmış, çiftçilere destek gayesiyle Ziraat Bankası açılmış, Mekteb-i Hukuk-u Şahane adında hukuk fakültesi açılmış, çeşmeler yapılmış ve daha birçok alanda eserler yapılmıştır.Yahudiler Filistin'de bir devlet kurmak istiyorlardı. Siyonistlerin başkanı Theodor Herzl bu konuyu 2.Abdülhamit'e açtığında 2.Abdülhamit tarihi cevabını verdi: Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!
|
HAC-UMRE KAMPANYAMIZ | ||
VEFAAT EDENLER | ||
ONLINE SAYAÇ | ||||||||||||||
|
||||||||||||||